Ev Yapımı “No Mud No Lotus”

Geçtiğimiz günlerde Vipassana Meditasyonu ile ilgili okumalar yaparken zihnin su metaforuyla açıklandığı bir bölüme denk geldim.

“Zihin önceleri bulanık bir su gibi, dalgalı ve fokurduyor”

diyordu.

Vipassana’ yı yeni deneyimlemeye başladığında ilk önce bulanık, pis olan bu su duruluyor. Çoğu kişi bu sakinleşme, stresten arınma aşamasında kalıyor. Bunu da meditasyonun nihai hali zannediyor. Halbuki asıl amaç o suyun berraklaşması. İlla bir amaç zikredeceksek tabi.

Hayatında ne varsa meditasyona oturduğunda, zihninde karşına onlar çıkacağı için de o su sadece oturarak, “bu konularla ilgilenerek” berraklaşmıyor. Dönüp hayatında neleri düzeltmen gerekiyorsa -zamanı geldiyse- düzeltmen, kendine karşı sahici ve dürüst olman gerekiyor.

Her ne olacaksa. Her ne olacaksan.

Hayatla pratikler ayrıldığında ortaya amorf bir tip çıkıyor. Pema Chödrön’ün bayıldığım bir örneği var. Bir gün odasında o kadar derin şefkat meditasyonları yapıyor ki kalbinde uyananlar onu ağlatıyor. Derken odaya pat diye bir yardımcı giriyor, ve Pema kendini o adama çıkışırken yakalıyor. İşte gerçek ol’ma halimiz o adam odaya girdiğinde ne yapıyoruz? Bu. Yani hayatımızı nasıl yaşadığımız.

Evdeki yardımcıma, anneme, eşime, arkadaşlarıma, garsona, iş yaptığım birine, herkes çekildiğince geceleri yastığıma başımı koyduğumda kendime nasıl davranıyorum?

Yıllar önceydi. Kişisel olarak yaşadığım, o an için önemli görünen zor bir deneyimde, kendimi şaşırtan “kötü” bir halimi görmüştüm. Kendi kendimi şaşırtan bir patlamadan söz ediyorum.

O noktada kendime dürüst olmamak mümkün değildi. Zordu, ama davranışımı, hiç hoş olmayan o davranışımı sahiplendim.

Ben bunu yaptım, dedim.

Demek ki “bildiklerim” yetmiyormuş, bunu her hücremle bana hissettiren bir utançtı.

Her gün meditasyona başlamam bu vesileyle oldu biliyor musunuz?

Kendime şöyle dediğimi anımsıyorum: “Bildiklerimi bedenime indirmemin bir yolu olmalı. Ben de o yolu kararlılıkla yürümeliyim. Benim bu yolda yürümem hayatımdaki herşeyden önemli. Buna adanırım.”

Hayırsız gibi görünen ve beni ziyadesiyle utandıran bu olay hayırlara vesile oldu. Ne demiş usta Thich Nhat Han: “No mud no lotus” 🙂 (çamur yok, çiçek yok)

Olmadı tu-kaka’dan ziyade şunları diyebilme cesaretinden bahsediyorum:

Olmadı, doğru bildiğim şeyi değil en ucube şeyleri yapan parçam baskın geldi. Demek ki biliyorum diyormuşum da, bedenime inmemiş bu bilgi. Ben henüz “erdemli” gördüğüm “o şekilde” davranamıyorum. O çok lazım olduğu söylenen “kabul” u gösteremiyorum.

Kalbim açık demek havalı duruyor, ama biliyor musunuz asıl güzel şey ne?

Kalbim bu insana ne kadar da kapalı, farkediyorum, diyebilmek.

Anlayışımın sınırları henüz bu kişiye öfkelenmemi engelleyecek kadar geniş değil, farkındayım, diyebilmek.

Biri beni reddettiğinde ya da teklifime hayır dediğinde mahvoluyorum, içim içimi yiyor, bunu kendime itiraf edebilmek.

O zaman biraz bilmeyi bırakıp bilmediğim gerçeğiyle kalabilir miyim?

Bu sessizliğe ve tek başınalığıma ve dayanaksızlığıma izin verebilir miyim?

Tüm bunları bıdıbıdı konuşarak halledemeyeceğim gerçeğiyle yüzleşebilir miyim?

Kendimi o erdemde davrandığını düşündüğüm kişilerle kıyaslamayı bırakabilir miyim?

Kendimize dair gerçeklerimizle yüzleşip bunlara samimiyetle eyvallah dediğimizde, insanların ve hayatın “nasıl olması gerektiği” ile ilgili bizi rahatsız eden kelepçelerimiz bir bir açılıyor sanki. Bu olanı, sözcüklerle anlatmak sahiden zor.

Kendi gerçeğimizle aramızdaki kör noktaları farkettikçe, hakikatle de aramızdaki perde aralanır gibi oluyor, belki.

İçeri ışık sızıyor.

Gerçek pratik, bir şekilde kişinin bedeninde ve hayatında kendisini gösteriyor. Clarissa Estes buna şöyle diyor: “Sağlıklı psişe tenden ışıldar.”

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d bloggers like this:
search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close