“The gleam in the mother’s eye (annenin gözündeki ışıltı)” kavramını yaratan Heinz Kohut,
“The good enough mother (yeterince iyi anne)” adını koyan Winnicot, Bowlby, Bion, Guntrip ve niceleri.
Çocukların yaşamında annelerinin rolünü tutkuyla araştıran yirminci yüzyılın ünlü psikiyatristlerine bakarsanız hemen hepsi annelerinden çok erken yaşta ayrılıp yatılı okula giden “dertli” erkekler.
Bu bilgi beni gülümsetiyor. Yaralandığımız yerlerin lütuflarımızla da buluştuğumuz yerler olduğunu anımsatıyor.
Herkes kendini araştırıyor aslında, en azından yola ilk böyle çıkıyor. Sonra bir bakıyorsunuz kendi yarasına merhem bulsun diye yola çıkan insanlar başkalarına ışık oluyor, iyi geliyor.
Hocanın en çok bahsettiği şey muhtemelen kendi derdi, ve bu çok güzel. Kırılganlığımız ve gücümüz iki ayrı uçta değil anladığım kadarıyla, tam aynı noktada.