Dün akşam 8 haftalık şefkat programında 5. haftayı bitirdik. Sözde 6 ve 7’de zorlayıcı duygulara ve ilişkilerimize bakacağımızdan bu hafta kaynak geliştirmeye dair bir haftaydı. Programın kurgusunda sözüm ona biraz da “light” bir haftaydı.
Dün akşamki gerçeğimizde öyle gitmedi. Beş haftadır programla ilgili yazmaya elim gitmiyor. Bir nevi mahremimiz elbette, biraz da ondan. Dünün üzerine içimde kelimeyle ifadesi zor bir şeyler var. Bir yandan da elim mahkûm kelimelerle anlatmaya.
Her ne haldeysek ona izin vermeyi, izin vermeyi bile geç öyle olmayı, kelimelerin çok ötesinde deneyimlediğimiz bu alan için hayata minnet doluyum.
Ayaklarımın en hafif, en neşeyle yöneldiği o ortak evimiz için minnet doluyum.
Tavsiyenin, düzeltmenin, kesmenin olmadığı, birbirimizi sahiden duymayı deneyimlediğimiz küçük hayat laboratuvarımız için minnetle doluyum.
Bir şeyi öğretirken, “Biliyor musunuz, bu hafta öyle bir an geldi ki oturup o pratiği denemek bana da zor geldi, yapamadım ya, öyle zordu ki!” diyebilmek ve bunu demenin kendisinin öğrenmeye zararı değil faydası olacağını bilmeye minnet doluyum.
Bize öğretilmiş, kültür baba tarafından dikte edilen her şeyin zıddını deneme cesaretimiz için minnetim benden dışarı taşmakta:)
Şefkatin sınırlarla, değerlerimizle, kendimiz olmakla, özgürlükle, yaratıcılıkla, cesaretle ilgisini yaşayabildiğimiz grubuma minnet doluyum.
O sarılmalara, o uzun sarılmalara, sarılınca sarıldığımın bedeninin içinde atan kalbin ritmini hissedebilmeye şükürler olsun.
Annelerinin karnında, tüm olana bitene nasıl şahitlik ettiklerini merak ettiğim ve salona baktığımda muhakkak kendilerini de selamladığım o iki bebeğe şükürler olsun.
Bu programı Türkiye’de ilk kez açışımda bana güvenerek bu bilinmez maceraya benimle çıkan yol arkadaşlarımın güzellikleri, gözleri, elleri, derinlikleri, otantik halleri ile büyülenmekteyim. Hallerine şahitlik ederek büyümekteyim.
“Benim için unutulmaz olacağı kesin bu ilk grubun!” demiştim, “unutulmaz”ın içinin bu kadar derinleşeceğini vallahi bilmiyordum, bilemezdim.
Yazmaya, paylaşmaya devam. Çünkü “Beni de bana göre insan bulsun, bulur.” diyordum. ⠀
Öyle oluyormuş hakikaten.