Wellness peşinde misiniz, hakikati mi arıyorsunuz?
Bunun cevabının çok şeyi değiştirdiğini düşünüyorum.
İyileşme piyasasından nasıl, neye göre seçiyorsunuz diye sormuştum, çok güzel cevaplar geldi, herkese teşekkür ederim.
Kendi yaşam öykümde ben çocukluğumdan beri gerçeği arıyorum. Ara ara iyi hissetme halimin dengesi şaşarsa iyi hissetmeye dair adımlardan çekinmiyorum, ama ana temam değil bu hayatta, oraya bir takıklığım yok ne yalan söyleyeyim.
Neden bahsettiği konusunda çoğu hocanın bile kafasının karışık olduğunu gözlemliyorum.
Halbuki neyi o ara neden yaptığımızı bilmek lazım.
İyi hissetmek-wellness alanında çalışmak başlı başına bir şey ve kötü değil. Kemik suyu, onun enjeksiyonu, bunun bakımı, bunların bir yeri var hayatlarda, görüyorum. İyi hissedebilme, “Yapabilirim, hayatla başa çıkabiliyorum.” diyebilmek çok büyük bir çoğunluk için bir ihtiyaç, bunun da farkındayım.
Ama bunlarla gerçeğin peşinde olmak farklı şeyler, onu da görmemiz lazım. Tüm bu iyileşme çabalarını gösterip, dünyanın en iyi uzmanlarından destek de alsanız bir insan bedeninde olmak can yakmaya ve canı yanmaya yazgılı olmaktır. Bu gerçekle ne yapacağınızı çalışmadan burada huzur yok. Bununla beraber, canlılığını asla kaybetmeyen bir “Ben sahiden kimim?” sorusu var malumunuz. Kimliklerim, rollerim ve tanımlarım dışında nedir benim asıl doğam? Neden buradayım? Mana bu bedende mümkün mü? Bu soruların cevaplarını aramakla B12 ve demir düzeylerimi düzeltip yoga da yaparak iyi hissetmek arasında tabii ki fark var. Ama çoğu durumda o iyi hissetme haline biraz yatırımla buraların yolu açılıyor ve bunda bana yanlış gelen bir taraf yok tabi ki.
Sadece diyorum ki “Neler neler denedim, kar etmedi.” diyorsanız, ne olmasını beklediğinizi netleştirmenizde fayda var. Olmayan ne? İyi hissetmek mi mümkün olmadı? Yoksa bir türlü tatmin olamayan başka bir içsel soru mu var? Bir kesinlik, sonsuza kadar sizi mutlu kılacak bir formül mü aradığınız?
Yaşadığımız evrende acı var, aynı anda ihtişam, güzellik, sevinç ve neşe olduğu kadar. Kendi çalışmalarımın “iyi hissetmek” üzerine olduğunu söyleyemem. Tam tersi iyi hissetmenin neden nihai durak ve tutunulacak bir şey olamayacağını çalışıyoruz. Ama oraya giden yolda ironik biçimde çabasızca daha çok anda iyi hissetmek gelebiliyor. Çabasızca insan kendine iyi gelecek tercihlerde bulunup daha az stresli, kaynaklarına yatırımı bol bir hayat yaşayabiliyor.
Daimî bir iyi hissetme beklentisi, American Immortal rüyası ise bana göre varoluşta bir şeyleri fena halde ıskalamak.
Karışık, ortaya bu yazı. Nedense tam istediğim gibi anlatamadım eksiği çok oldu ama bugün de böyle olsun…
Yazılar 