Sen kendini öküz sanan bir kuğusun.
Böyle dedi, tam bu kelimelerle.
“Pardon ya, ben yine öküzlük mü yaptım?” diye soruma karşılık olarak. Bir kabalık yapmış olabileceğimi varsayarak sormuştum.
Clarissa bir kuğu olarak ördekler içinde uzun yıllar geçirmenin çetin bir iş olduğunu anlatır. O çetin süreçten hepimiz gibi ben de nasibimi almışım.
Toplumca kültürel olarak sınırlarla aramız hiç parlak değil. Buralarda like ederken ve kağıt üstünde herkes destekliyor. İş gerçek hayata döküldüğünde sınırsızlık istiyoruz. Talepkârlıkta sınır tanımıyoruz. Hayır duyunca bunu hakaret ve küfür gibi algılıyoruz.
Ben de meselenin sınır çizen, zaman zaman gerekse duvara varabilen şekilde hem de, tarafı olarak, sevilmemeyi, beğenilmemeyi ve tuhaf bulunmayı göze ala ala bu yaşa gelmişim. Kendimi pek eğip bükmüyorum, ama bunun öküz bulunabileceğine dair bir kabulüm var, ve tamam demişim öküzse öküz:)
Şimdi bu yaşımda ilk kez bir dostum, ne öküzü ya kuğusun sen, dediğinde gözlerim doldu.
Ne rahatmış, sabah “Canım yavaş bir sabah istiyor, istemedi içim koştur koştur bir kahvaltıya yetişmeyi.” diyebilmek.
Ne güzelmiş “hayır” derken, “Bu bana uyuyor-bu uymuyor.” derken ve bu özgürlüğü karşımdakine de varlığımla sunarken, sevginin ve yakınlığın eksilmediğini, arttığını izlemek.
Ne muhteşemmiş, hayır demesine diyeceğim kendime ihanet edemem zaten de, “Ortalık alınganlıktan göz gözü görmeyecek hale gelmeyecek, oh be!” diye güvenmek.
Ne hafifmiş, “Dün istiyordun, bugün istemiyorsun.” tepkisini alacağımı öngörerek kendimi geri çekmeden ve yakınlaşmaktan kaçmadan bir ilişkiden keyif almak.
Çok yazışınca, “Tamam bu ara az konuşalım Whatsapp’ta şibumi hadi:)” şakaları yapabilmek.
Ne ferahmış, “Mesafe ve yakınlık ihtiyaçlarını anlayamıyorum ve bundan rahatsızım.” serzeniş cümlelerini duymamak.
Ve tüm bunların uğraşarak değil, doğallıkla böyle gelişmesi.
“Öküz değil kuğusun”u varlıklarıyla hissettiren, benim için yapabilecekleri en iyi şeyin kendileriyle çalışmak olduğunun farkında tüm yakınlarıma selam olsun. Hayır diyebildiğim, bana hayır diyebilen ve karşılaştığımızda aynı sevgi ve güvenle sarılabildiğim insanlarım. Seviyorum.