Eski Budist metinleri incelerseniz, Buda’nın dini bir lidere değil bir psikoloğa ve nöroloğa daha yakın olduğunu görürsünüz. Hocam Dr. Chris Germer (Harvard Üniversitesi Psikiyatri Bölümü öğretim üyesi) “Modern psikoloji bugünkü durumunu, Buda’nın 2.500 yıl önceki içgörülerinin dikkatlice incelenmesine borçlu.” diyor.
Buda insan zihninin ayrıntılı bir haritasını çıkardı. Kendini gözlemlemenin etkisini keşfetti. Duygusal acının kökenleri ve hafifletilmesine dair öğrettikleri bugün Kabul ve Kararlılık Terapisi, Mindfulness ve Şefkat Odaklı Terapilerin temelini oluşturuyor.
Öz-şefkat eğitimi MSC, kardeş programı MBSR gibi yeni icat değil, hocanın deyimiyle “Yeni şişeye konmuş eski şarap”tır. Modern psikolojinin diliyle ifade edilen kadim içgörülere dayanır.
Germer, ABD’de meditasyon öğretmeni Jack Kornfield’in uzun süreli öğrencisi. Jack Kornfield, Budizm’in insan zihnini ortaya koyuş prensiplerini öğreten, şefkate ve duygulara dair içgörüleri güçlü bir öğretmen.
Kendim de hocalarımın çoğu gibi şefkati bu organizasyon, kitaplar ve bu eğitimler öncesi doğulu ustalardan, kadim bilgelikten öğrendim. Dahası aslen anneliğimle, hayatın içinde deneyimleyerek radikal değişimler yaşadım. Uzun yıllar metta ve tonglen meditasyonları uyguladım. İnzivalarla deneyimlerimde derinleştim. Ve şefkate kafamı, kalbimi taktım.
Bu detayda anlatıyorum, çünkü benim için çok sayıda kişiye ulaşmak değil, bu anlayışta benimle buluşacak kişilerle buluşmak önemli.
Doğudan özünü, batıdan çerçeve, yapılandırma, bilimini öğrenen biri olarak, bunlara Harvard ve MIT’de icat edilen şeylermiş gibi bakmanın abesle iştigal etmek olduğunu söylüyorum.
Bilim insanları gidip doğulu ustaların öğrencisi oldular. Düzenli pratik yapmaya başladılar. Etkilerini deneyimleyip, bunları tüm dünyada daha çok insanla buluşturmak istediler. Krediyi de kendilerine istemediler, açık seçik tüm makale ve kitaplarında hocalarına teşekkür ettiler, kaynak gösterdiler.
Dahası şefkat 2012’de uluslararası bu organizasyon kurulmadan çok evvel, bir primat yavrusuna sarılırken oradaydı.
Ben de hocalarım gibi şefkat gibi gönülden akan bir konuda bunu anlatan, öğreten herkese ancak saygı ve şükür duyabiliyorum.