Şefkat Irmağı

Jenerasyonlar boyunca çözülmeyen bir düğüm bazen birinde çözülüyor. Irvın Yalom, bir kitabının ön sözünde hiç okumamış çiftçi bir Rus aileden gelen “ilk prestijli üniversitede okumuş, ve hatta Amerika’da ünlü olmuş biri” olmanın acısını anlatıyordu. İşte bundan bahsediyorum, özünde aynı şey bana göre.

Şefkat ırmağı donmuş bir ailenin zincirinin bir halkasında, biri çok acı çekiyor ama dönüşüyor. Ve bu ırmağı tekrar akıtıyor, doğal akış yerini buluyor belki de.

Şefkat çalışmaya başlamam, akademik bir ilgiden değil, benim için de benzer bir durumdan kaynaklanıyor.

Kendime şefkati pratik ettikçe, oğlumla ilişkimde içimde şunların karşılığı yaratıldı sanki:

Sana zor gelen duygular geldiğinde her zaman benden destek alabilirsin, çünkü ben senin yaslanacağın yerim. Ben sana yaslanmayacağım. Hayatın akışı, Halil Cibran’ın dediği gibi, ileriye doğru, ve ben bu ırmağın akışına saygı duyuyorum.
Kaynak ben değilim, ama o büyük şefkatin sana benden akması yazılmış canımın içi.

Bu, şefkatin biraz yin yüzü, oluşa dair.

Yine yang tarafları da var, olmaz mı, konu ebeveynlik gibi bir yandan da çalışkanlık, emek ve çaba gerektiren bir şeyse…

Ebeveynliğe dair aldığımız bazı kararlarda hep soruldu: “Peki ileride topluma uyumsuz olmasından korkmuyor musunuz?” Açıkçası korkuyorum, ama bu korkuyu ben zaten tanıyorum. Kendim de hala bazen bu korkuyu yaşıyorum. Ama özgürlüğün tadı hep korkuma ağır basıyor.

Korkusuz olduğumdan değil, korkunun acısına razı olduğumdan uyumsuz olmayı seçebiliyorum, seçebildiğim yerlerde.

Bunu da açıkçası çok matah bir şey olduğumdan değil, başka türlüsü nasıl olurdu bilemediğimden, yani kendi hakikatim dün ve bugün böyle olduğundan hissettiğimi düşünüyorum. Herkesin yolunun da yolculuğunun da bambaşka olduğunu gösteriyor yaşam bana, o nedenle ne “örnek” ne de “dikte eden” olmak istiyorum.

Bana göre uyumsuzluk bir uyanma işaretidir. Bize anlatılan her şeye inanmamızı ve ona uygun davranmamızı bekleyen kültür anneye karşı çıkma cesareti içerir. O yüzden kendi hikayemi çok bulaştırmadan, oğlumun nerede uyumsuz olduğunu, olabileceğini, olduğu gibi gözlemlemeye çalışıyorum. Ve onları onurlandırıyorum. Uyumsuz olduğu noktaların farkında olmasında sakınca görmüyorum.

Kendimi ulus devletlerin, milliyetçiliğin, okul sisteminin, küresel kapitalizmin avukatı gibi görmüyorum. O yüzden o büyürken bunlarla alakalı yaşadığı sıkıntılarda, “Şimdi ben de ona katılırsam iyice zıvanadan çıkar.” korkusundan ziyade; anlaşılmış, görülmüş, duyulmuş olmanın insanda yarattığı hali bilen bir yerden yaklaşmayı deniyorum.

İçinde doğduğumdan beri rahat edemediğim ve hala da derdim olan bir sistemi, bir çocuk doğurup anne oldum diye övmeye ve kabullenmeye başlamam garip olmaz mıydı?

Ben çocukların neden tüm gün okulda olduklarını bilmiyorum. Annelerinin ve babalarının neden bu kadar çok çalışmak zorunda olduklarını bilmiyorum. Tüm samimiyetimle bilmiyorum. Arkasında duracak gibi asla hissetmiyorum.

Huxley’ in Cesur Yeni Dünya’sından ne eksiğimiz var, bilmiyorum.

Doğal değilken, toplu bir histeriyle doğalmış gibi yaptığımız şeyler var günlük hayatta. Benim için böyle şeyler bunlar.

Ben kötüye kötü, anormale anormal diyemeyince kendimi daha kötü hissediyorum. Çok yalnız hissettiğim oluyor. O nedenle de hissim neyse onu hissetmeye ve bazen paylaşmaya iznimi sonsuz tutuyorum. Bu sonsuz izin, beni maddi dünyada homeless yapmayacak bir dengede tutuyor, gidip saçmalamıyorum, paramı kazanıp kiramı ödüyorum. Demeye çalıştığım şey dünyanın realitesi tüm sertliğiyle şimdi ve burada, bir yere gitmedi.

Evin içindeki hakikiliği de bu yüzden çok önemsiyorum.

Bu anormal ormanda, en azından en yakınlarımızla, evlerimizde “Yahu bu ne kadar anormal! Bu çok zor! Bu tuhaf!” diyebilmeyi, bu devirde sağlıklı bir şekilde yaşamanın olmazsa olmazı gibi algılıyorum. Bilmiyorum, belki bir ben böyleyim:)

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Twitter picture

You are commenting using your Twitter account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d bloggers like this:
search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close