Şefkat ırmağı atalarımda donmuştu, bende çözüldü, diye gururlanan biri vardı bu kulübeye girerken.
Gurur, olanın üzerine eklenmiş bir şey. ⠀
Olan yeterince ihtişamlı, üzerine gurur fazlalık. O yersiz gururum köyde eridi gitti.
Sessizliğin kaçıncı günüydü hatırlamıyorum, çok soğuktu, yürüdüm yürüdüm yürüdüm. Sonra güneş açtı, kendime bir kahve yaptım, gittim kulübenin önüne oturdum.
Boş boş oturmaya başladım. Öyle manasız bakıyorum, huşu içinde falan değilim, huzursuz da değilim, olana bitene çok nötr bir halde ve belli bir mesafeden bakıyorum. Olan biten yok zaten, hem de var gibi işte. ⠀
Bir devinim, bir durağanlık.
Meditasyon yapıyorum desen değil. Oturuyorum. Sadece oturuyorum ne demek, ona yaklaştığım anlar. Birden gerçek gözümün önünde beliriyor. Bunun hakkında düşünmüyordum. Hiçbir şey hakkında düşünmüyordum. Hiçbir şey hakkında düşünmediğimiz boşluklarda muhteşem şeyler olabilir. Böyle anları gözlerim kapalı meditasyon “yaparken” defalarca yaşadım, yaşıyorum, bunda şaşırdığım ya da olağanüstü bir şey yok. Ama gözüm açık, Suzuki’nin tarif ettiği o kurbağa gibi otururken bu kadarı, sanırım ilk kez oldu. Oldu. Göz yaşlarım süzüldü. Gurur o yaşlarla birlikte eridi galiba.
Koşulları gördüm. Atalarımdan bir kez daha özür diledim. Bende parlayan ne varsa tohumları için onlara minnet duydum. Şu an hayatımla ne yaptığımın, onları onurlandırmak, haklarını teslim etmekle ilgisini gördüm.
Neyin, neden, kimde manifest ettiği (vuku bulduğu) o kadar net ki aslında. ⠀
Bakmayı bilince. ⠀
O bakış şanslıysan sana bir uğrayınca.
Güneş açınca.
Söylenemeyen şarkılar var bazen, onları biz söylüyoruz. Edilememiş danslar, hiç yazılamamış kitaplar, içinden hiç çıkılamamış ölü ilişkiler… Çok hayal var, kurulmuş ve hatta bazıları kurulamamış, kara kutularda kilitli kalmış.
Hayatım, sadece bana ait, “benimmm” bir şey değilmiş. Vay anasını!
Seninle Başlamadı, Bert Hellinger, Svagito, kitaplar, envai çeşit okundu vakti zamanında onlar tuğlalarca. Bu cihanı okumak, kendini okumak, bu başka türlü bir okumak yahu. Bu başka türlü bir okur yazarlık.